Yargıtay’dan ‘Alaattin Çakıcı’ kararı
‘Organize Suç Örgütü lideri olmak’ gerekçesiyle Alaattin Çakıcı’nın da bulunduğu 27 sanıkla ilgili İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği mahkumiyet kararlarını Yargıtay 1. Ceza Dairesi inceledi. Yargıtay’ın usul yönünden bozduğu mahkumiyet kararı İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesinde yeniden ele alınacak.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre; sanıklar, 25 Eylül 2020 günü Alaattin Çakıcı’nın liderliğinde “Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak, suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanarak yağmaya azmettirme, silahla tehdit, tasarlayarak öldürmeye azmettirme, kasten yaralamaya azmettirme, nitelikli yağma, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten silahla genel güvenliğin tehlikeye sokmak” kabahatlerinden çeşitli mahpus cezalarına çarptırılmışlardı.
Sanık Alaattin Çakıcı ise yeğeni Adem Çakıcı’ya karşı işlediği “Tasarlayarak öldürmeye azmettirmeye teşebbüs” suçundan 17 yıl hapisle cezalandırılmıştı.
Çakıcı’ya verilen mahpus cezasını yol ve yasaya uygun bulan İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi 28 Haziran 2021’de yerel mahkeme kararını oy birliğiyle onayarak Çakıcı’nın istinaf müracaatının asıldan reddine karar verdi.
Çakıcı’nın avukatları bu kez Yargıtay’a temyiz müracaatında bulundu.
KARAR OY BİRLİĞİYLE BOZULDU
Dosyayı inceleyen Yargıtay, davanın temeline girmeden yol eksikliği istikametinden mahkumiyet kararını oy birliğiyle bozdu.
Yargıtay, karar kurulurken sanık Alaattin Çakıcı’nın savunması alınmadan ve son sözü sorulmadan mahkumiyet hükmü kurulmasıyla savunma hakkının kısıtlandığına dikkat çekti.
Çakıcı’nın SEGBİS yoluyla sözünün alınması için Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, fakat sanığın Bodrum Devlet Hastanesi’nden aldığı sıhhat raporunu münasebet gösterip tabir vermeye gitmediği, mahkemenin ise sanığın daima almış olduğu tabip raporlarını münasebet gösterip savunma yapmadığı, bu durumun yargılamayı uzatmaya yönelik olduğundan mazeretinin reddine karar verdiğine dikkat çekti.
Yargıtay, sanığın savunması alınmayıp, son kelamı sorulmadan karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle adap ve yasaya karşıt olduğundan kararın oy birliğiyle tarzdan bozulmasına karar verip belgeyi bölge istinaf mahkemesine iade etti.
Yargıtay, sanık Çakıcı’nın savunmasının alındıktan sonra evrakın asıldan incelenmesi gerektiğine hükmetti. (HABER MERKEZİ)